Sayfalar

15 Aralık 2017 Cuma

Güncelleme 2017 : Let it Happen!



geldi canım ay canım aralık!

buraya uzun uzun yazmak istediğim o kadar şey vardı ki. kasım 2016da 'bu bir yılda neler oldu bir bilseniz' demişim. aralık 2017 oldu ve o cümleyi bir daha kuruyorum. şu bir yılda neler oldu bir bilseniz. genelde yıl sonlarına doğru o yılın bir değerlendirmesini yapar, gelir gider, kriz tabloları oluştururum. yeni yıla ümit içinde girmeyi diler hedefler koyarım. unutmuyorum bir ocakta yeni yılın bol bilim kurgu bol fantastik geçmesini dilediğim bi tweet atmıştım. aynen canım, öyle de oldu. kendimi şaşırtacak derecede film izledim ve neredeyse tamamı bu türde oldu. uzun süredir aklımda olan ama üşendiğim bütün filmleri izledim. rüyalarımdaki değişimi görmelisiniz! 

okuma listelerime yenileri eklenirken yıllardır listede olanların üzerini çizdim. harry potter'ı ingilizce okudum örneğin. nordik yazar,per petterson ile tanıştım.matematik felsefesi okudum. sanata daldım ama durun buraya daha sonra geleceğim!

şimdi böyle yazınca hoşuma gitti, en iyisi devam edeyim bu yılın nasıl geçtiğine.
skateboarda başladım yani başlar başlamaz harika bi düşüş performansı sergiledim ama başladım yani iyiydi ya şaapmayın o kadar da. acayipp bir his!
bayadır istediğimiz bir şey vardı erdemle bir kaç günlüğüne de olsa bu gerçekleşti ve adalı olduk. burgazada yine harikaydı.
ve kamp yaptık! hayatımda en çok hayalini kurduğum 'elbet bir gün buluşacağız' şarkıları bestelediğim o olay gerçekleşti. konserveden beslendik, sineklerle boğuştuk, egenin soğuk sularını tattığımız,yollarda günbatımlarına şarkılar söylediğimiz, rüzgarla aramızda ince bir tentenin olduğu  harika bir hafta geçirdik. harika harika harikaydı!  bunun üzerine daha çok yazmak istiyorum aslında.

bu yıl bolca işsiz kaldığım, gittiğim her yerden red yediğim yada reddettiğim bir yıldı. bir yerlerde çalıştım da ama ne bileyim olmuyordu işte. tam olmuyordu heh olmuyordu. anlarsınız ya. baya yıkıldım. içime kapandım. etrafımdakilere, sevdiklerime zor günler yaşattım. her birinden teker teker özür diliyorum. tekrar tekrar. zor günlerdi. kendimden beklediklerim, hedeflerim, olmasını istediklerim, peki ya nolacaklarım, vazgeçmelerim, ümide sarılmalarım, düşmelerim ve hatta bazen bilhassa kalkmamalarım. ama nerden bilebilirdim, süreç resmen beni yepyeni bir maceraya atıyormuş da haberim yokmuş. sanırım hayatım boyunca her şeyi üst üste mutlu yaşadığım bu anlar sayılıdır. bu sene bunu eeeen süper şekilde yaşıyorum. haziranda sınava girdim. ya olursa diye. ve oldu. bana aralanan kapıyı açma cesareti gösterdim ve sonuçlarını aldım. yıllardır içimde olan ve şuan tamamlanmış hissettiğim bölümü okumaya hak kazandım. baştan beri bitirmek mesel değil öğrendiklerim bana yeter diyorum, gerçekten öyle öğrenmeye öğrenmelere doyamadığım bir dönem benim için başlamış oldu. evet, söylememişim. fotoğraf ve video bölümü öğrencisiyim. karanlık odada fotoğraf yıkıyorum. analog çekiyorum. fotoğrafa çıkıyor, ışık avcılığı yapıyorum. bakışım, hislerim, gördüklerim, duyduklarım o kadar değişti ve değişmeye devam ediyor ki. ve bunu heyecanla takip ediyorum. daha fazla ne öğrenebilirim, ya şunu da okumadım, bunu da izlemedim, şuaraya da gitmem gerek dediğim bi dönem  her zaman oldu ama bu sefer bu dönem baya yoğun koştur koştur geliyor. bazen uyuyamıyorum bazen aradaki farkı açıyorum. ve böyle böyle geçiyor günler. 

inanın bana çok zor günlerdi ve ben tünelin sonundaki ışığı başka türlü görürüm sanıyordum. meğerse o ışık bambaşka bi ışıkmış. şimdi de yeni yılı bu artan heyecanımla bekliyor, hedeflerime yenilerini ekliyorum. elbet bir gün gerçekleşecek. ama ne zaman olacağına hayatım kendi karar versin.

buraya kadar okuyan, hayatıma ortak olan herkese çok teşekkür ederim. umarım kalbinizden geçen bütün hayr dualarınız kabul olur. umarım güpgüzel günler sizleri bekler! birlikte yaşayalım görelim. <3

seni seviyorum gri hava,kar, kış,yağmur!

yazının anlam ve önemine binaen,
Tame Impala söylüyor Sevgili Dinleyenler, Let it Happen!